Biyoteknoloji
nedir?
Hücre ve doku biyolojisi kültürü, moleküler biyoloji, mikrobiyoloji, genetik, fizyoloji ve biyokimya gibi doğa bilimleri yanında mühendislik ve
bilgisayar mühendisliğinden yararlanarak, DNA teknolojisiyle bitki, hayvan ve
mikroorganizmaları geliştirmek, doğal olarak var olmayan veya ihtiyacımız kadar
üretilemeyen yeni ve az bulunan maddeler (ürünleri) elde etmek için kullanılan
teknolojilerin tümüne biyoteknoloji denilmektedir. Başka bir
tanıma göre ise biyoteknoloji;
Bitki, hayvan veya mikroorganizmaların tamamı yada bir parçası kullanılarak
yeni bir organizma (bitki, hayvan yada mikroorganizma) elde etmek veya var olan
bir organizmanın genetik yapısında arzu edilen yönde değişiklikler meydana
getirmek amacı ile kullanılan yöntemlerin tamamına denilmektedir.
*****Biyoteknoloji, temel bilim buluşlarını kısa sürede yararlı ticari ürünlere
dönüştürebilmesiyle bir anlamda kendi talebini de yaratabilir. Bu yönüyle de
diğer teknolojilerden ayrılır.
Biyoteknolojinin
uygulamaları nelerdir?
1- İnsan sağlığına yönelik olarak proteinlerin üretilmesi.
2- Kanser, Aids gibi bir çok hastalığın tedavisi ve
önlenmesinde kullanılacak genetik ürünler elde edilmesi.
3- Çok zor şartlara sahip çevrelerde (sıcak, kurak,tuzlu...) yaşayan
organizmaların enzimlerini ve biyomoleküllerini saflaştırarak bunların sanayide
kullanılması.
4- Büyüme geriliği gibi sorunlara çare olacak ya da bulaşıcı hastalıklara
karşı koyacak proteinlerin üretimi.
5- İnsandaki zararlı genlerin elemine edilmesi.
6- Rekombinant ilaç ve aşıları sentezleyecek transgenik bitkilerin
geliştirilmesi.
9- Hasar görmüş beyin hücrelerinin ve omuriliğin onarımı.
10- Yeni sebze ve meyve üretimi.
11- Organik atıkları metabolize edecek bakterilerin elde edilmesi.
Biyoteknolojinin
topluma sağladığı faydalar nelerdir?
Sağlık alanındaki yararları
1- Hastalıkların erken tanımında, tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi.
2- DNA, sentetik peptid,rekombinant aşı endüstirisinin geliştirilmesi.
3- Biyoteknoloji ile üretilen ilaçların geliştirilmesi.
4- Tedavi amaçlı yapay hücre, doku, organların klonlama yöntemi ile yapılıp
saklanması.
5- Genetik hastalıkların önlenmesi ve azaltılması için kök hücrelerin
saklanması.
6- Kanserlerde gen tedavisi uygulamalarının geliştirilmesi.
Tarımsal alandaki yararları
1- Tarım ürünlerinde verimi etkiliyen biyolojik ajanlara
karşı(bakteri,virus,mantar,) dayanıklı bitki türleri geliştirme çalışmaları
yapılmaktadır. Bu çalışmalarda çevreye zarar veren kimyasal ilaçlar
kullanılmadan bitkiler daha elverişli hale getirilmektedir.
2- Bitkilerde faydalı maddeler (budayda lisin, baklada metionin gibi)
zenginleştirilerek daha kaliteli ürünler elde edilmektedir.
3- Özellikle buğday, pamuk, yağ bitkileri, domates gibi stratejik
önemi olan bitkilerin melezleme yöntemi ile yeni çeşitleri elde edilmekte yapay
tohum olanakları araştırılmaktadır.
Hayvancılık alanındaki yararları
1- Türkiye için özgün olan hayvan ırklarının genomları belirlenerek
devamlılığı sağlanmaktadır.
2- Hayvanların daha verimli, daha sağlıklı, daha kaliteli üremelerini
sağlamak için modern tekniklerle çalışmalar yapılmaktadır.
3- Hayvanların daha sağlıklı olması için aşılar üretilmektedir.
Gıda üretimindeki yararları
1- Sağlığa zararlı gıda üretiminin tesbiti, önlenmesi, Gıdada zararlı
maddelerin tespitine yarayan tekniklerin geliştirilmesine çalışılmaktadır.
2- Genleri ile oynanmış gıdaların dünya standartlarına uygun olması, insan
ve çevreye zarar vermemesi bunlar için yasal denetimler yapılması gereklidir.
Diğer alanlardaki yararları
1- Rekombinant teknikler protein veantikor üretimi,aşıların geliştirilmesi,
hormon üretimi.
3- Tarım alanında çeşitli zor şartlara uygun bitki türlerinin
geliştirilmesi.
4- Yeni ilaç moleküllerinin geliştirilmesi.
5- Hızlı tanı yöntemleri için spesifik genler, nükleoititler, peptitleri
kullanarak hasta başı tanı kitleri geliştirme çalışmaları yapılmaktadır.
Biyoteknolojinin
zararları nelerdir?
Bitki, hayvan veya mikroorganizmaların tamamı yada bir parçası kullanılarak
yeni bir organizma (bitki, hayvan yada mikroorganizma) elde etmek veya var olan
bir organizmanın genetik yapısında arzu edilen yönde değişiklikler meydana
getirmek amacı ile kullanılan yöntemlerin tamamına Biyoteknoloji denmektedir.
Biyoteknolojinin en kötü yönü taraflı olarak kullanıma açık olmasıdır. Örneğin
üretilen biyolojik silahların pek çoğu günümüzde biyoteknoloji kullanılarak
yapılmaktadır. Aynı şekilde biyoteknoloji kullanılarak yapılan GDO (Genetiği
Değiştirilmiş Organizma) ' lar sebze ve meyve üretiminde kullanılmaktadır. Genetik mühendisliği
uygulanmış ürünler potansiyel olarak toksik olup insan sağlığını tehdit edici
bir konumdadır. Yiyecek alerjisi olan kişiler de günlük besin maddelerine
eklenen yabancı proteinlerden zarar görebilirler, çünkü söz konusu proteinler
insanlar tarafından şimdiye kadar hiç tüketilmemişlerdir.
Gelecekte olası bir kamu sağlığı felaketini önleyebilmek için pazarlama
aşamasından önce hayvanlarda ve gönüllü insanlarda uzun dönemli testler
yapılması gereklidir. Yapılan çalışmalarda genetiği değiştirilmiş ürünler
yetiştiren Amerikalı çiftçilerin geleneksel tarım yapan çiftçilere göre daha
fazla tarım ilacı kullandıkları tesbit edilmiştir, çünkü bu bitkiler tarım
ilaçlarına karşıda dirençlidir. İlaca karşı dirençli olan bu bitkilerin
özelliği tarım ilaçlarından zarar görmemeleridir. Dolayısıyla çiftçiler
bitkilerdeki haşeratı öldürmek için tarım ilaçlarını fazla miktarlarda
kullanabilmekte ve bitkide bundan zarar görmemektedir. Bio teknolojide lider
olan şirketler aynı zamanda toksik tarım ilaçlarını da üretip satmaktadırlar,
dolayısıyla bu şirketler bitkileri özellikle genetik olarak ilaca karşı
dirençli olarak dizayn etmekte ve böylece çiftçilere daha fazla tarım ilacı
satma imkanı bulmaktadırlar. Genetiği değiştirilmiş ürünlerin ekili olduğu
alanlardan genetiği değiştirilmiş polenler rüzgar, yağmur, kuşlar, arılar ve polen taşıyıcı böcekler tarafından hem organik hem de normal
tarımın yapıldığı alanlara taşınmakta ve buradaki ekinlerin DNA'sını
kirletmektedir.
Organik
tarımla uğraşan çifçiler
genetik kirliliğin kontrol edilemeyeceğini savunmakta ve bunların yaşayan
canlılar oldukları için çoğalabileceklerini, göç edebileceklerini, mutasyona
uğrayabileceklerini belirtmektedirler. Genetik olarak değiştirilmiş mısırların
polenleri Monarch kelebeklerini zehirlenmesine sebep olmaktaydı. Araştırmalar
bu tür ürünlerin yararlı böceklere ve topraktaki yararlı mikroorganizmalara
belki de kuşlara bile zarar verdiğini tespit etmiştir. Genetiği değiştirilmiş
yiyecekler ve bio teknoloji ürünü gıdaların kullanımı 12.000 yıldan beri devam
edegelen geleneksel tarım üretimine sekte vurmakta, kullanılmakta olan
Terminatör Teknolojisi gibi metodlar tohumların kısırlaşmasına sebep olmaktadır.
Böylece dolaylı bir şekilde zorlanan çiftçiler çok daha pahalı olan genetik
mühendisliği ürünü tohumları bir avuç global monopolden almak zorunda
kalmaktadırlar.