10 Nisan 2018 Salı

DEPREM VE HAVA OLAYLARI

Deprem: yer altındaki fay hatlarının  kırılması veya levhaların hareketi  sonucu yeryüzünde hissedilen sarsıntılara deprem denir

.


Fay: Yer kabuğunda yer alan kırıklara fay denir.


Fay Hattı: Fayların başlangıç ve bitiş noktaları arsındaki mesafeye fay hattı denir.





Deprem merkezi:Deprem yer altında gerçekleştiği merkeze denir.


Depremin Büyüklüğü: Deprem sırasında açığa çıkan enerjiye denir.


Depremin Şiddeti: Deprem sonucu bina ve çevreye verdiği hasara denir.

Öncü deprem: depremden önce meydana gelen sarsıntılardır.

Artçı deprem: depremden sonra meydana gelen sarsıntılara denir.    
3,2-2,8-4,2-6,5-3,9-3,0    

*6,5 önce ki sarsıntılar öncü(3,2-2,8-4,2)

*6,5 sonra meydana (3,9-3,0) artçı deprem olarak nitelendirilir.



Sismolog: Deprem olayları ile ilgili araştırma yapan kişilere sismolog yada deprem bilimci denir.


Sismograf: Depremin şiddetini ölçen araca denir.


  

Depremden önce yapılması gerekenler:

*Deprem çantası hazırlanmalı.

*Buzdolabı,televizyon,dolap vb. mobilya ve beyaz eşyaların duvara sabitlenmesi gerekir.
*Depreme dayanıklı binalarda oturulması gerekir.

Deprem anında yapılması gerekenler:

*Okulda ise masaların yanına çömelmek
*Evde ise banyoda çamaşır makinesinin yanında çömelmelidir.
*Eğer binayı 15 saniyede boşalta biliyorsak tahliye edilmeli yoksa güvenilir bir yere gidilmeli.
*Bina ve okul tahliye olunur iken izdihamdan kaçınılmalıdır.
*Asansörler kullanılmamalıdır.

Deprem sonrası yapılması gerekenler.

*Okulda isek tüm öğrencilerin tahliye yapıldığını yada aile bireylerinin binayı boşaltığı tespit edilmelidir.
*Daha önceden belirlenen güvenli bölgeye gidilmeli.
*Yetkililer açıklama yapıyor ise dikatlice dinlenilmelidir.


Hava Olayları

*Yeryüzündeki sıcaklık değişimleri alçak ve yüksek basınç alanlarını oluşturur.Bu olaylarda hava olaylarının gerçekleşmesine neden olur.

   Gündüzleri toprak suya göre daha çabuk ısınır ve gündüzleri toprak alçak basınç alanları oluşturur.Denizler ise soğuk olduğundan yüksek basınç alanları oluşturur.





   *** Rüzgarın hareket yönü yüksek basınç alanından alçak basınç alanlarına hareket ettiğinden Denizlerden -Karalara doğrudur.



Geceleri deniz karalardan sıcak olduğundan dolayı sıcak hava denizden(alçak basınç) karalara(yüksek basınç) doğru gerçekleşir.


  *** Rüzgarın hareket yönü yüksek basınç alanından alçak basınç alanlarına hareket ettiğinden Karalardan Denizlere doğrudur.

Yağmur: Havadaki su buharı taneciklerini birleşerek ağırlaşır ve yer yüzüne su damlacıkları olarak gelmesine denir.

Dolu:Yağmur yağışı sırasında havanın birden soğuması sonucu su damlacıklarının donması sonucu oluşan buz parçacıklarına dolu denir.

Sis: Havadaki su buharının yeryüzüne inmesi sonucu oluşur.

Çiy: Havadaki su buharını yeryüzüne yakın yerlerde yoğuşması sonucu doğada görülen ıslaklığa denir.

Kırağılaşma : Havadaki su buharının yeryüzüne yakın yerlerde birden buz kristalleri oluşturmasına denir.

Kar: Gök yüzündeki su damlacıklarının ısı kaybederek buz kristalleri oluşturmasına denir.

Rüzgar: yüksek basınç alanından alçak basınç alanına geçen hava akımına rüzgar denir.


mevsimlerin oluşumu

      Dünyanın güneş etrafında dolanmasın sırasında dünyanın eğiminden kaynaklanan sıcaklık değişimleri sonucu mevsimler oluşur.
MEVSİMLERİN OLUŞUMU
Yıl içerisinde ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış olmak üzere dört mevsim yaşanmaktadır. Dünya kendi ekseni etrafında ve Güneş etrafında olmak üzere iki şekilde hareket etmektedir. Dünya’nın Güneş etrafındaki dolanım süresi 365 gün 6 saattir.Dünya’nın dönme ekseni 23o 27' lık (23 derece, 27 dakika)bir açı ile eğik durmaktadır.


Güneş ışınları, Kuzey Yarım Küre’ye dik olarak geldiği anlarda, Güney Yarım Küre’ye eğik bir şekilde gelmektedir. Güneş ışınlarının dik geldiği anlarda yaz mevsimi yaşanırken eğik geldiği anlarda kış mevsimi yaşanmaktadır. Dünya, Güneş etrafında dolandığı için bir süre sonra Güneş ışınları bu defa Kuzey Yarım Küre’ye eğik, Güney Yarım Küre’ye dik gelmektedir. Böylelikle Kuzey Yarım Küre kışı yaşarken Güney Yarım Küre ise yaz mevsimini yaşamaktadır. Bu iki durumun arasındaki zamanlarda da ilkbahar ve sonbahar mevsimleri yaşanmaktadır.

Dünya'nın Kuzey Yarım Küre ve Güney Yarım Küre'lerinde ki aydınlanma şiddetinin farklı olmasının sebebi, Dünya'nın dönme ekseninin eğik olmasıdır.

İKLİM
Güney Amerika’nın yağmur ormanlarında yılın her mevsiminde bol yağış görülmektedir. Burada, yılın her mevsiminde Güneş ışınları dik ya da dike yakın açılardan geldiği için hava sıcaklığı yüksektir. Yıllık ortalama hava sıcaklığı 20 °C’un üzerindedir. Havanın sıcak olması buharlaşma ve sürekli alçak basınç etkisini meydana getirir. Bunun sonucu olarak bol yağış görülür. Bir yerde uzun bir süre boyunca gözlemlenen sıcaklık, nem, hava basıncı, rüzgâr, yağış, yağış şekli gibi meteorolojik olayların ortalamasına iklim denir.

1.İklim Ve Hava Olayları Arasındaki Fark
Hava durumu, belirli bir yerde ve kısa bir süre içinde etkin olan atmosfer koşullarıdır. İklim ise geniş bölgelerde ve çok uzun zaman için aynı kalan ortalama hava şartlarıdır. İklim, bir bölgenin hava olayları bakımından karakterini tayin eder. Ancak bu genel karakterleri belirtirken önemli günlük hava tiplerini de göz ardı etmemek gerekir. Örneğin Ankara’da bir yaz gününde sabah hava açık ve sakin olduğu hâlde, öğle saatlerinde sıkıcı bir sıcak ortalığı basar, hava bulutlanır. Öğleden sonra gök gürültülü fırtınalı bir yağış görülür. Genellikle dolu yağar. Fakat bu hava tipi yaz boyunca hâkim olan tip değildir. Ankara’da yazlar genel olarak açık, az bulutlu, sıcak ve kuzeyden hafif rüzgârlı geçer. Bu iklim karakterini belirtmek için “Ankara yazın sıcak ve kuraktır.” denilir.

İklimlerin özelliklerini inceleyen bilim dalına klimatoloji (iklim bilimi), bu alanda çalışan bilim insanlarına da klimatolog (iklim bilimci) denir. İklim ve hava olayları arasındaki farkları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

2.Küresel İklim Değişikliği
Resimde görülen durum İstanbul Boğazı’nda 1954 yılında ortaya çıkan bir manzaradır. İnsanlar kuzeyden gelen buzul parçalarının etkisi ile Asya kıtasından Avrupa kıtasına deniz üzerinden yürüyerek geçebilmişlerdir. Günümüze geldiğimizde ise İstanbul’da boğazın donmasından öte, kar yağışı sık görülen bir hava olayı değildir. Hava sıcaklıklarındaki bu artış sadece ülkemize has bir durum değildir. 1998 yılı hem küresel ortalama hem de kuzey ve güney yarım kürelerin ortalamaları açısından, 1860 yılından beri yaşanan en sıcak yıl olmuştur. Peki, geçmişten günümüze ne değişti? Hava sıcaklıklarının artmasının nedenleri nedir? Hava sıcaklıklarındaki bu artışın ne gibi sonuçları vardır? İklimlerin yapısında meydana gelen küresel çaptaki değişimlere küresel iklim değişikliği denir.

Atmosferde birikerek Güneş ışınlarının tekrar uzaya yansımasını engelleyen atık gazlara sera gazları
denir. Bu olaya sera etkisi denir. Sera etkisi, küresel ısınmaya neden olur.

Bilim insanları tarafından tartışılan en önemli öngörüler arasında küresel iklim değişikliğinin nedeni olarak küresel ısınma gösterilmektedir. Fosil yakıt kullanımının artması, ormanlık alanların azalması ve sanayi tesislerinin atmosfere saldığı sera gazları atmosferde var olan doğal sera etkisini kuvvetlendirmektedir. Bunun sonucunda Dünya’nın yüzey sıcaklığı artmakta ve küresel ısınmagerçekleşmektedir. Küresel ısınma 19. yüzyılın sonlarında başlayıp 1980’li yıllardan sonra daha da belirgin hâle gelmiştir. Her yıl bir önceki yıla göre daha sıcak olmaktadır.

Sera gazlarının etkilerini dikkate alan en duyarlı iklim modelleri, küresel ortalama yüzey sıcaklıklarında 2100 yılına kadar 1-3.5 °C arasında bir artış, buna bağlı olarak kutuplardaki buzullarda erime ve deniz seviyesinde de 15-95 cm arasında bir yükselme olacağını öngörmektedir.

Ayrıca dünyanın her yerinde henüz tam anlamıyla yaşanmamış olsa da ekonomik, ekolojik ve sosyal yaşamda birtakım zincirleme etkilere neden olacak olması, küresel iklim değişikliğine karşı gerekli önlemlerin alınmasında, tüm ülkelerin, uluslararası iş birliğine gerekli duyarlılığı göstermesini gerekmektedir.






















9 Nisan 2018 Pazartesi

mevsimlerin oluşumu

mevsimlerin oluşumu

      Dünyanın güneş etrafında dolanmasın sırasında dünyanın eğiminden kaynaklanan sıcaklık değişimleri sonucu mevsimler oluşur.
MEVSİMLERİN OLUŞUMU
Yıl içerisinde ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış olmak üzere dört mevsim yaşanmaktadır. Dünya kendi ekseni etrafında ve Güneş etrafında olmak üzere iki şekilde hareket etmektedir. Dünya’nın Güneş etrafındaki dolanım süresi 365 gün 6 saattir.Dünya’nın dönme ekseni 23o 27' lık (23 derece, 27 dakika)bir açı ile eğik durmaktadır.


Güneş ışınları, Kuzey Yarım Küre’ye dik olarak geldiği anlarda, Güney Yarım Küre’ye eğik bir şekilde gelmektedir. Güneş ışınlarının dik geldiği anlarda yaz mevsimi yaşanırken eğik geldiği anlarda kış mevsimi yaşanmaktadır. Dünya, Güneş etrafında dolandığı için bir süre sonra Güneş ışınları bu defa Kuzey Yarım Küre’ye eğik, Güney Yarım Küre’ye dik gelmektedir. Böylelikle Kuzey Yarım Küre kışı yaşarken Güney Yarım Küre ise yaz mevsimini yaşamaktadır. Bu iki durumun arasındaki zamanlarda da ilkbahar ve sonbahar mevsimleri yaşanmaktadır.

Dünya'nın Kuzey Yarım Küre ve Güney Yarım Küre'lerinde ki aydınlanma şiddetinin farklı olmasının sebebi, Dünya'nın dönme ekseninin eğik olmasıdır.

İKLİM
Güney Amerika’nın yağmur ormanlarında yılın her mevsiminde bol yağış görülmektedir. Burada, yılın her mevsiminde Güneş ışınları dik ya da dike yakın açılardan geldiği için hava sıcaklığı yüksektir. Yıllık ortalama hava sıcaklığı 20 °C’un üzerindedir. Havanın sıcak olması buharlaşma ve sürekli alçak basınç etkisini meydana getirir. Bunun sonucu olarak bol yağış görülür. Bir yerde uzun bir süre boyunca gözlemlenen sıcaklık, nem, hava basıncı, rüzgâr, yağış, yağış şekli gibi meteorolojik olayların ortalamasına iklim denir.

1.İklim Ve Hava Olayları Arasındaki Fark
Hava durumu, belirli bir yerde ve kısa bir süre içinde etkin olan atmosfer koşullarıdır. İklim ise geniş bölgelerde ve çok uzun zaman için aynı kalan ortalama hava şartlarıdır. İklim, bir bölgenin hava olayları bakımından karakterini tayin eder. Ancak bu genel karakterleri belirtirken önemli günlük hava tiplerini de göz ardı etmemek gerekir. Örneğin Ankara’da bir yaz gününde sabah hava açık ve sakin olduğu hâlde, öğle saatlerinde sıkıcı bir sıcak ortalığı basar, hava bulutlanır. Öğleden sonra gök gürültülü fırtınalı bir yağış görülür. Genellikle dolu yağar. Fakat bu hava tipi yaz boyunca hâkim olan tip değildir. Ankara’da yazlar genel olarak açık, az bulutlu, sıcak ve kuzeyden hafif rüzgârlı geçer. Bu iklim karakterini belirtmek için “Ankara yazın sıcak ve kuraktır.” denilir.

İklimlerin özelliklerini inceleyen bilim dalına klimatoloji (iklim bilimi), bu alanda çalışan bilim insanlarına da klimatolog (iklim bilimci) denir. İklim ve hava olayları arasındaki farkları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

2.Küresel İklim Değişikliği
Resimde görülen durum İstanbul Boğazı’nda 1954 yılında ortaya çıkan bir manzaradır. İnsanlar kuzeyden gelen buzul parçalarının etkisi ile Asya kıtasından Avrupa kıtasına deniz üzerinden yürüyerek geçebilmişlerdir. Günümüze geldiğimizde ise İstanbul’da boğazın donmasından öte, kar yağışı sık görülen bir hava olayı değildir. Hava sıcaklıklarındaki bu artış sadece ülkemize has bir durum değildir. 1998 yılı hem küresel ortalama hem de kuzey ve güney yarım kürelerin ortalamaları açısından, 1860 yılından beri yaşanan en sıcak yıl olmuştur. Peki, geçmişten günümüze ne değişti? Hava sıcaklıklarının artmasının nedenleri nedir? Hava sıcaklıklarındaki bu artışın ne gibi sonuçları vardır? İklimlerin yapısında meydana gelen küresel çaptaki değişimlere küresel iklim değişikliği denir.

Atmosferde birikerek Güneş ışınlarının tekrar uzaya yansımasını engelleyen atık gazlara sera gazları
denir. Bu olaya sera etkisi denir. Sera etkisi, küresel ısınmaya neden olur.

Bilim insanları tarafından tartışılan en önemli öngörüler arasında küresel iklim değişikliğinin nedeni olarak küresel ısınma gösterilmektedir. Fosil yakıt kullanımının artması, ormanlık alanların azalması ve sanayi tesislerinin atmosfere saldığı sera gazları atmosferde var olan doğal sera etkisini kuvvetlendirmektedir. Bunun sonucunda Dünya’nın yüzey sıcaklığı artmakta ve küresel ısınmagerçekleşmektedir. Küresel ısınma 19. yüzyılın sonlarında başlayıp 1980’li yıllardan sonra daha da belirgin hâle gelmiştir. Her yıl bir önceki yıla göre daha sıcak olmaktadır.

Sera gazlarının etkilerini dikkate alan en duyarlı iklim modelleri, küresel ortalama yüzey sıcaklıklarında 2100 yılına kadar 1-3.5 °C arasında bir artış, buna bağlı olarak kutuplardaki buzullarda erime ve deniz seviyesinde de 15-95 cm arasında bir yükselme olacağını öngörmektedir.

Ayrıca dünyanın her yerinde henüz tam anlamıyla yaşanmamış olsa da ekonomik, ekolojik ve sosyal yaşamda birtakım zincirleme etkilere neden olacak olması, küresel iklim değişikliğine karşı gerekli önlemlerin alınmasında, tüm ülkelerin, uluslararası iş birliğine gerekli duyarlılığı göstermesini gerektirmektedir.


https://fen-hocasi.blogspot.com.tr/2017/04/mevsimlerin-olusumu-iklim.html

adresinden alınrıdır


8 Nisan 2018 Pazar

HAVA OLAYLARI

Hava Olayları

*Yeryüzündeki sıcaklık değişimleri alçak ve yüksek basınç alanlarını oluşturur.Bu olaylarda hava olaylarının gerçekleşmesine neden olur.

   Gündüzleri toprak suya göre daha çabuk ısınır ve gündüzleri toprak alçak basınç alanları oluşturur.Denizler ise soğuk olduğundan yüksek basınç alanları oluşturur.




   *** Rüzgarın hareket yönü yüksek basınç alanından alçak basınç alanlarına hareket ettiğinden Denizlerden -Karalara doğrudur.



Geceleri deniz karalardan sıcak olduğundan dolayı sıcak hava denizden(alçak basınç) karalara(yüksek basınç) doğru gerçekleşir.


  *** Rüzgarın hareket yönü yüksek basınç alanından alçak basınç alanlarına hareket ettiğinden Karalardan Denizlere doğrudur.

Yağmur: Havadaki su buharı taneciklerini birleşerek ağırlaşır ve yer yüzüne su damlacıkları olarak gelmesine denir.

Dolu:Yağmur yağışı sırasında havanın birden soğuması sonucu su damlacıklarının donması sonucu oluşan buz parçacıklarına dolu denir.

Sis: Havadaki su buharının yeryüzüne inmesi sonucu oluşur.

Çiy: Havadaki su buharını yeryüzüne yakın yerlerde yoğuşması sonucu doğada görülen ıslaklığa denir.

Kırağılaşma : Havadaki su buharının yeryüzüne yakın yerlerde birden buz kristalleri oluşturmasına denir.

Kar: Gök yüzündeki su damlacıklarının ısı kaybederek buz kristalleri oluşturmasına denir.

Rüzgar: yüksek basınç alanından alçak basınç alanına geçen hava akımına rüzgar denir.












6 Nisan 2018 Cuma

deprem nedir

Deprem: yer altındaki fay hatlarının  kırılması veya levhaların hareketi  sonucu yeryüzünde hissedilen sarsıntılara deprem denir

.


Fay: Yer kabuğunda yer alan kırıklara fay denir.


Fay Hattı: Fayların başlangıç ve bitiş noktaları arsındaki mesafeye fay hattı denir.





Deprem merkezi:Deprem yer altında gerçekleştiği merkeze denir.


Depremin Büyüklüğü: Deprem sırasında açığa çıkan enerjiye denir.


Depremin Şiddeti: Deprem sonucu bina ve çevreye verdiği hasara denir.

Öncü deprem: depremden önce meydana gelen sarsıntılardır.

Artçı deprem: depremden sonra meydana gelen sarsıntılara denir.    
3,2-2,8-4,2-6,5-3,9-3,0    

*6,5 önce ki sarsıntılar öncü(3,2-2,8-4,2)

*6,5 sonra meydana (3,9-3,0) artçı deprem olarak nitelendirilir.



Sismolog: Deprem olayları ile ilgili araştırma yapan kişilere sismolog yada deprem bilimci denir.


Sismograf: Depremin şiddetini ölçen araca denir.


  

Depremden önce yapılması gerekenler:

*Deprem çantası hazırlanmalı.

*Buzdolabı,televizyon,dolap vb. mobilya ve beyaz eşyaların duvara sabitlenmesi gerekir.
*Depreme dayanıklı binalarda oturulması gerekir.

Deprem anında yapılması gerekenler:

*Okulda ise masaların yanına çömelmek
*Evde ise banyoda çamaşır makinesinin yanında çömelmelidir.
*Eğer binayı 15 saniyede boşalta biliyorsak tahliye edilmeli yoksa güvenilir bir yere gidilmeli.
*Bina ve okul tahliye olunur iken izdihamdan kaçınılmalıdır.
*Asansörler kullanılmamalıdır.

Deprem sonrası yapılması gerekenler.

*Okulda isek tüm öğrencilerin tahliye yapıldığını yada aile bireylerinin binayı boşaltığı tespit edilmelidir.
*Daha önceden belirlenen güvenli bölgeye gidilmeli.
*Yetkililer açıklama yapıyor ise dikatlice dinlenilmelidir.





























4 Nisan 2018 Çarşamba

8. Sınıf yaşamımızdaki elektrik

Elektriklenme


      Elektriklenme: Bir cismin pozitif veya negatif yük ile yüklenmesine elektriklenme denir.


      Elektriklenme günlük hayatta örnekleri:

     *Fotokopi makinesi makinesi kağıt ve mürekkep zıt yükler ile yüklenerek yazının düzgün bir şekilde yazılmasını sağlar.

    *Araç boyama sırasında araç negatif boya pozitif yük ile yüklenerek püskürtülen boyanın düzgün dağılmasını sağlar.

    *Hava olayları sonucu bulutların birbirine sürtünmesi sonucu elektrik yükü ile yüklenirler.Zıt yüklü bulutların birbirine sürtünmesi sonucu negatif yüklü buluttan pozitif yüklü buluta yük geçişi olur gökyüzünde bulutlar arasındaki bu geçişe şimşek denir.Şimşek bulutlar arasında gerçekleşir.

     *Yüklü bulutlarla sivri ağaç yada cisimler arasındaki elektrik yükü geçişine yıldırım denir.Yıldırım bulut ve yeryüzü arasında gerçekleşir.

      *Baca filtrelerini temizlemede toz ve hava aynı yükle yüklenerek temizleme işlemi yapılır.

Elektrik yükleri


     Atom çekirdek ve katmanlardan olmak üzere iki kısımdan  oluşur. Çekirdekte pozitif yüklü proton ve nötr yüklü nötron bulunur. Katmanlarda ise negatif yüklü elektron bulunur.

Elektrik yükleri pozitif,negatif ve nötr yük olmak üzere 3 yük bulunur.


Pozitif Yük: Bir cismin bulundurduğu artı yük sayısının eksi yük sayısından fazla olamasıdır.















 K maddesinin pozitif yük sayısı negatif yük sayısından 6 fazladır.K maddesi +6 yüklüdür.


Negatif Yük: Bir cismin bulundurduğu eksi yüklerin artı yük sayısından fazla olamasıdır.















maddesinin negatif yük sayısından fazladır. L maddesi -7 yüklüdür. 




Nötr Yük: Pozitif ve negatif yük sayısının bir birine eşit olması durumudur.






M maddesinin + ve- yük sayısı birbirine eşittir.+ ve -yük sayısı birbirini götüreceğinden dolayı yüksüzdür.








 Yüklerin birbirine göre durumları:


* Aynı elektrik yükleri bir birini daima iter.



*Zıt yükler birbirini daima birbirini çeker.
















*Yüklü cisimler daima nötr yükleri çeker.




* Nötr yüklü cisimler birbirine etki etmez.













Elektriklenme Çeşitleri


Daha öncede dediğimiz gibi nötr bir cismin pozitif veya negatif yük ile yüklenmesine elektriklenme denir.Elektriklenme 3 şekilde gerçekleşir.


1. Sürtünme ile Elektriklenme:

Yüksüz bir cismin başka bir cisme sürtünmesi sonucu pozitif veya negatif yük ile yüklenmesine sürtünme ile elektriklenme denir.

* Ebonit Çubuk - Yün Kumaş Sürtünmesi

 Ebonit (plastik) bir çubuğun yün kumaşa sürtünmesi sonucu ebonit çubuğun eksi yün kumaşın artı yük ile yüklenir. Bu olayda yün kumaştan ebonit çubuğa eksi yük geçişi olur.



Not: Ebonit çubuğun içindeki  ''e'' harfi ebonit çubuk için eksi şifresi olarak alabiliriz.


* Cam Çubuk -İpek kumaş Sürtünmesi

Cam çubuk ipek kumaşa sürtündüğünde cam çubuk artı ipek kumaş ise eksi yük ile yüklenir. Bu olayda cam çubuktan ipek kumaşa eksi yük geçişi olur.


Dokunma ile Elektriklenme

    İki cismin birbirine dokundurulması sonucu aynı yükle yüklenir. Dokundurulma sonucu tüm yükler ile aynı yüke sahip olur. 


Örnek:











+10 yüklü X maddesine - 4 yüklü Y madde dokunduruluyor  ve ayrılıyor son durumda X ve Y maddesinin yükleri nasıl olur?


Çözüm:
 

X ve Y maddesi birbirine dokundurulduğunda +10 ve -4 yükler toplanır toplamda +6 yük kalır. +6 yük X ve Y maddesi ortak olarak bölüşür.Son durumda X ve Y maddesi +3 yüke sahip olur.



Not:  Elektriklenme çeşitlerinden dokunma ile elektriklenme de cisimlerin yükleri toplanır ve  sonuç olarak yükler bölüşülür.

3.Etki (tesir)  ile Elektriklenme


        Yüklü bir cisim başka bir cisme yakınlaştırıldığında zıt yükler birbirine yakınlaşır iken aynı yükler birbirinden uzaklaşır.




Örnek:                                                                                                K

Nötr haldeki X ve Y cisimlerine Pozitif yüklü K cismi yakınlaştırılıyor yeteri süre bekletildikten sonra X ve Y cisimleri yalıtkan ayaklardan tutulup ayrılıyor. Son durumda X ve Y cisimleri hangi yükle yüklenirler?

Çözüm: 

Bir cismin nötr halde olması yüksüz anlamına gelmez içerisinde ki + ve - yük sayıları birbirine eşittir.
Bu durumda tüm artı ''+''  yükler X cisminde eksi ''-''  yükler ise Y cisminde toplanır.






ELEKTROSKOP

Elektroskop: Bir cismin elektrik yükü ile yüklü olup olmadığını tespit etmek için kullanılan aractır.


*Negatif yüklü bir elektroskop a negatif yüklü cisim yakınlaştırılır ise elektroskop un kanatları biraz daha açılır.






cisim elektroskop a                                                 elektroskop un kanatları
yakınlaştırılıyor                                                       biraz daha açılır.

*** cisim elektroskop a yakınlaştırıldığında tüm eksi yükler kanatlarda toplanır ve kanatların biraz daha açılmasını sağlar.


* Pozitif yüklü bir elektroskop a pozitif yüklü cisim yakınlaştırılır ise elektroskop un kanatları biraz daha açılır.






      cisim elektroskop a                                                 elektroskop un kanatları
       yakınlaştırılıyor                                                       biraz daha açılır.

 ***cisim elektroskop a yakınlaştırıldığında tüm artı yükler kanatlarda toplanır ve kanatların biraz daha açılmasını sağlar.




* Pozitif yüklü bir elektroskop a negatif yüklü cisim yakınlaştırılır ise elektroskop un kanatları biraz kapanır.





       cisim elektroskop a                                                            elektroskop un kanatları
       yakınlaştırılıyor                                                                    biraz kapanır.

***cisim elektroskop a yakınlaştırıldığında kanatlardaki artı yüklerden bazıları elektroskop un topuzuna yakınlaşır ve kanatların biraz kapanmasını sağlar.(kanatlar tamamen kapanmaz)


devamı geliyor...